X, Y, Z BİLİNMEYEN BİR DENKLEM mi ?

Hepimizin aynı fikirde olması iyi bir şey değildir,
Çalışmayı yaratan fikir  ayrılıklarıdır. 
                                                  Henry Huxley

X,Y,Z bilinmeyen bir denklem gibi duruyor karşımızda, peki gerçekten bilinmeyen mi? Belki geçmişten gelen matematik korkusu ile önyargımız var, ama hayat devam ediyor. Şirketlerimizdeki X,Y,Z bilinmeyenleri de anlamaya çalışırsak belki çalışma hayatımız daha kolay olacak…

X,Y, Z  Çatışıyor

Şirket içerisinde huzursuzluk artıyor, üst ile ast çatışıyor, ortak konuda hem fikir olunamıyorsa size düşen şirket içindeki X,Y,Z gibi bilinmeyenleri çözmek… Aslında bilinmeyenler çok değil, sadece X,Y,Z değerlerini bilmek ve yerine koyarak problemi çözmek gerekir.

X,Y,Z olarak tanımlanan bilinmeyenler aslında doğum tarihlerine göre çalışanların profili. Bugüne kadar gelmiş geçmiş kuşakları kısaca tanımlayalım:

- Sessiz Kuşak: 1925 -1945 yılları arasında doğan kuşak
- BabyBoomer (BB): 1946-1964 yılları arasında doğan Soğuk Savaş kuşağı
- X Kuşağı: 1965-1979yılları arasında doğan tam bir ara kuşak
- Y Kuşağı: 1980 -1999yılları arasında doğan kuşak
- Z Kuşağı: 2000 ve sonrası doğan teknolojikkuşak

Sessiz Kuşak bugün artık sessizliğe bürünmüş;BB’ler yavaş yavaş iş dünyasından çekilerek emekli olan veya olacak olanlar; X kuşağı teknolojik yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı hayatı ve özgürlüğü seviyor, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, iş hayatında kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor ve saygı bekliyor; Z kuşağı ise artık sokakta birdirbir oynamıyor, ipad’leriyle sosyalleşiyor…

Günümüz iş dünyasında yönetici statüsünde olan X’ler, Y’leri yönetmekte zorlanıyor, çünkü bir türlü ikisinin beklentileri örtüşmüyor. Biri sağ çekiyor biri sola çekiyor, ortadan kopan ip ile iş ilişkisi sona eriyor. Değer mi peki, değemez…Çünkügelen gideni aratacak, gelen de aynı kuşaktan olacak.

Y KUŞAĞI: “Onları Anlayın”

Bugünün iş dünyası onlara: tembel, tüketici, tartışmacı, bencil, saygısız, sorumsuzgibi birçok olumsuz tanım yakıştırdı. Onları tanımaya çalışmak yerine, kendi doğrularına göre önyargılı davrandı, ama onlar sanıldığı kadar kötü değiller.

Y kuşağı hakkında yaptığı çalışmalarla tanınan Avustralyalı Michael McQuenn, eleştirilerin odağı olan bu kuşağın farklı yönlerini gözler önüne seriyor.

“Tembel Değiller”McQuenn, Y kuşağının son derece güçlü bir iş ahlakı olduğuna dikkat çekerken, bu kuşağın bir önceki kuşak kadar işkolik olmadığını ve özel yaşantısına da özen göstererek dengeli bir yaşam kurmaya çaba sarf ettiğini söylüyor. Öncelikleri bir önceki kuşaktan çok farklı olan Y kuşağı, hırslı ve motive edilmeyi seven ancak anlamlı bir yaşam dengesi kurmaya çalışan insanlardan oluşuyor.

“Tüketici, Savurgan Değiller”- McQueen, bu kuşağın “hayattan zevk alma” anlayışını tüketime yansıttığını, ancak kesinlikle savurgan olmadığını aksine son derece bilinçli tüketiciler olduğunu söylüyor. Yeri geldiğinde ürünleri protesto ederek, almamayı biliyorlar.

“Tartışmacı Değiller” - McQueen’e göre sadece siyah ve beyazı ayırt eden keskin bir tavırları var ve her şeyin nedenini merak ediyorlar. Y kuşağı “Neden?” sorusunu sormayı seviyor ve bu da otoriteye boyun eğmediklerini gösteriyor. Haklarını bilen ve otoriteye boyun eğmeyen bu kuşak, ilgisiz veya adaletsiz olan ile mücadele etmeyi biliyor. Yani Y kuşağı gerçeğin mutlak olmadığı ve göreceli olduğu felsefesini taşıyor.

“Bencil Değiller” - McQueen’a göre Y kuşağının diğer kuşaklara göre daha sorgulayıcı olması onların bencil oldukları anlamına gelmiyor.  Aksine farkındalık sahibi olan bu kuşağın gönüllü işlere daha fazla zaman ayırdığı ve bir şeyleri değiştirmek için çabaladığı gerçeğini inkar edemeyiz.

“Saygısız Değiller”– McQueen’a göre haddini fazlasıyla bilen Y kuşağı saygı göstermeden önce saygının kazanılması gerektiğini düşünüyor ve bu felsefeyle hareket ediyor.

Bu özelliklerinin yanında, bu kuşağın değişime kolay ayak uydurması, yenilikçi olması, teknolojiyle iç içe olması nedeniyle dünyayla ve insanlarla doğal bir etkileşim ve teknolojik iletişim  içindeler.  Zaten Facebook ve Twitter gibi ağların bu kadar hayatımıza hakim olmasının bir nedeni de bu.

Y KUŞAĞI: “Eh Eksiklikleri de Yok Değil”

Tüm bu özelliklerinin yanı sıra Y kuşağının, bugünün yöneticilerini zorlayıcı özellikleri de yok değil. Bu özelliklerden biri de “güvenilir” olmamaları ve“iş sadakatinden” uzak olmaları. Geleceği aslında çok da iyi planlayamayan Y kuşağı için gelecek; seçeneklerle dolu bilinmeyen bir dünyayı yansıtıyor. McQueen’e göre zaten Y kuşağı insanlarının yapacakları işler de henüz ortada değil.

“İtaat Beklemeyin !”- Onlara söylenen her şeyi kolayca kabul etmemekteler. “Y Kuşağı” denmesinin nedeni de “WhY( Neden) ?” sorusunu çok sık sormaları ve sorularına tatmin edici cevap alamazlarsa size itaat etmezler. Haksızlığa da asla tahammül edemezler, kapıyı çeker giderler…

“Biz Süperiz !”Y kuşağının en olumsuz özelliklerinden biri ise kendilerini çok beğenmeleri. Mükemmel olduğunu sanan Y kuşağı eleştiriyi kabullenmekte zorlanıyor ve kendini her şeyde yetkin görüyor.

“Hemen Olsun !”  - Sürekli şikâyet eden ve zor olan için uğraş vermeyen bu kuşak, popüler kültürle iç içe büyüdüğü için hayatın kolay olmasını istiyor. Ancak hayatın çok da kolay olmadığı gerçeği ile yüzleşince depresyon, anksiyete, panik atak gibi sorunları sıklıkla yaşıyorlar. Bugün en yaygın hastalığının depresyon olması da bundan kaynaklanıyor.

ZAFER ONLARIN

Bu noktada Y kuşağı çalışanlara sahip olan yöneticilere büyük iş düşüyor. Onları, hayatın heyecanlarla dolu olduğunu anlatarak sürekli motive etmek gerekiyor. Yöneticilere, onları oldukları gibi kabul etmesi gerektiğini salık veren McQueen, “Çalışma saatlerinde esneklik ve rahat bir çalışma ortamı sağlayarak sonuç odaklı çalışmaya önem verilmeli” diyor.

McQueen’e göre, Gösterdiği çaba karşılığında mutlaka takdir edilmeyi bekleyen bu insanlardan sadık ve başarılı bir çalışan topluluğu oluşturmak istiyorsanız, yaratıcılığı ve yenilikçi olmayı engelleyen yapılardan uzaklaşmalı ve insan kaynakları stratejilerinizi hızla bu insanların çalışma disiplinine göre değiştirmelisiniz.

Kısadan hisse aslında  “Y” kuşağı çaktırmadan bir zafer işareti yapıyor ve devir bizim devrimiz diyor… İşveren ve yöneticilere “Bizi anlarsanız işiniz kolaylaşır” mesajını veriyorlar.

     

Sema Adalı
     
 
0 Yorum
Yorum Yaz





Sanalnet