GELECEĞİN İş Gücü: 2030

Entelektüel rahatlığın dostumuz olmadığını ve
Yeni şeylerin ötesinde yeni düşünme şekilleri öğrenmenin
Yaşam boyu devam eden bir çaba olduğunu unutmamalıyız.


2020 yılını geride bırakırken, hiç beklemediğimiz bir anda iş yapma şeklimizin aniden ve hazırlıksız bir şekilde değişebileceğini hepimiz deneyimledik. Hızlı karar verme ve adaptasyon yeteneği yüksek olan şirketler daha kolay uyum sağladı.

Ve belki de hepimiz “ Her an, her şey olacakmış gibi hazırlıklı ol.” cümlesini ilke edindik.

Ben de bu bakış açısı ile “Geleceğin iş gücü nasıl şekillenir ?” sorusunun cevabını yapılan araştırmalara göre sizinle paylaşmak istedim.

Dört Farklı Çalışma Dünyası

PWC tarafından hazırlanan “Geleceğin İş Gücü 2030“ Raporuna göre 2030 yılında dört farklı çalışma dünyası öngörülüyor.

Kırmızı Dünya’da İş Gücü

Kurumların  ve bireylerin tüketici istediklerini karşılamak  için yarıştıkları bir dünyada  niş alanlarda yeni ürün / hizmet / yöntemler bulmak için “hız” ve “inovasyon” ön plana çıkmakta.

Kırmızı Dünya’da inovasyon ve çalışanlar ayrılmaz bir bütün. Aynı zihin yapısındaki insanlar bir araya gelerek yeni fikir ve işleri piyasaya çabuk sürerler. Şirketler, yetenekli çalışanlara sahip oldukları için kendilerinden emin ve çeviktirler. Çünkü, çalışmalar genellikle iş  veya proje bazlı olduğu için iş kısa sürede tamamlanmakta. 

Yeni ürün üzerinde çalışarak önündeki fırsatları rahatça yakalayabilecek çevik, uyumlu ve en çok aranan becerilere sahip yetenekli çalışanların yüksek ücret paketine sahip olacağı öngörülmekte.

Mavi Dünya’da İş Gücü

Büyük şirketler kendi ulusal ve uluslararası gücüne güveniyor. Mavi Dünya’da bir tarafta çalışan çekirdek bir insan grubu, diğer tarafta koşullara göre istihdam edilecek bir iş gücü yapısı var.  Beceriler ihtiyaç olduğu kadar ve ihtiyaç olduğu zaman işe alınacak şekilde. Mevcut işlerin çoğunu teknoloji alacak  veya geliştirecek.

Otomasyon ve yapay zekânın yoğun bir şekilde kullanımı verimlilik ve kaliteyi arttırıyor, ancak insanlara olan talep hala devam etmekte. İnsan performansı fiziksel ve tıbbi iyileştirme tekniklerinin ve teknolojinin kullanımı ile en üst seviyeye çıkartılıyor ve insan performansı iş yerinde en üst limitlerine kadar zorlanıyor. İşverenler yüksek performans gösteren bu çekirdek gruba harika ödüller sunarak çekirdek bir çalışan grubunu elde tutuyor.

Yeni bir elit süper çalışan jenerasyonu yaratmak için çalışanların performansı sensörler ve veri analitiği ile sürekli olarak ölçülüyor, analiz ediliyor ve optimize ediliyor. Bireysel tercihler ile ödüller büyük ancak çalışanlar bu ödüllerin bedelini veri ile ödüyorlar. Veriler, performansı ve insanlar ile ilgili riskleri önceden tahmin etmek için kullanılıyor.  

Yeşil Dünya’da İş Gücü                                                                                                                 

Sosyal sorumluluk ve güven şirketlerin ilk sırasında olup; şirketler, sosyal hedeflerini ticari stratejilerinin merkezine koymalı. Yeşil Dünya’nın temel özellikleri güçlü bir sosyal bilinç, çevreye karşı duyarlılık, çeşitliliğe odaklanma ve insan hakları. Bu etkilerin finansal sonuçların çok ötesine geçtiğinin kabul edilmesi ile çalışanlar ve tüketiciler,  şirketlerin çalışanları ve dünya için doğru şeyler yapmalarını talep ediyor. “Güven”, iş ve istihdamın temelini oluşturan ana paranın yerine geçtiğini hepimiz Covid-19 sürecinde yaşayarak gördük.                                                                        

‘İnsan ve Toplum’ olarak yeniden adlandırılan İK fonksiyonunda; çalışanlar, takdir ettikleri / edildikleri ve değerleri kendi değerleri ile uyumlu olan şirketlerde çalışmak istiyor. İş gücünün bu işletmeye gelmesi için kişinin işletmenin misyonuna inanması gerekir; çalışanların hem iş yerinde hem de sosyal hayatlarında hem işletmenin hem de kendi değerlerini yansıtmaları bekleniyor. Bu dünyada da en iyi yetenekleri elde etmek için rekabet var, dolayısıyla, maddi ödül hala önemli, ancak çalışanları şirkete çekmek ve onları şirkette tutmak için çok çok yönlü teşvik paketi geliştiriliyor. (Örn: Sosyal projelerde çalışmak için ücretli izin kullanımı gibi)

Sarı Dünya’da İş Gücü

Sosyal amaçlara öncelik veren ve toplum yararını gözeten şirketlerde öncelik “insan” olup şirketler ve çalışanlar yaptıkları işlerde büyük anlamlar arıyor. Kitlesel fonlar, çalışanlar ve tüketiciler etik değerlere sahip ve geçmişi temiz olan markalara yöneliyor.

Sarı Dünya’da insanlar büyük değer taşıyor, teknolojinin insan beyninin yerini almayacağına inanılıyorlar. Çalışanlar işverenlere sadakatten ziyade, benzer becerilere sahip kişilere daha çok değer vermekte. Zanaatkârlar, el işçiliği yapanlar, küçük esnaflar bu grupta tanımlanabilecek kişiler olup çalışma şekli genellikle daha esnektir.

Benzer düşünce yapısına sahip çalışanlar teknoloji platformları ile birbirlerine yaklaşıyor. Bireyler bir proje üzerinde çalışmak veya bir fikri hayata geçirmek için bir araya gelmeleri ile “işbirliği” kilit öneme sahip oluyor. Meslek Odaları (Meslek Komiteleri, Esnaf ve Sanatlarlar Odası, KOSGEB vb), çalışanların ihtiyaçları olduklarında ölçeklerini büyütmelerine, güncel gelişmeleri takip etmelerine ve hizmetleri ile güven inşa etmelerine yardım ediyor. Böylece birlik üyeleri güçlü bir aidiyet duygusu kazanıyor ve her bir birey kendisini o mesleğin bir üyesi olarak görüyor. Çalışanlar, benzer becerileri, ilgi alanları ve hedefleri sayesinde kendilerini diğer çalışanlar ile özdeşleştirirler. Daha düşük ödeme karşılığında maddi olmayan ödüller elde edilir.

Geleceği Düşünüyorum 

Şirketimizin bulunduğu faaliyet alanına göre; 2030 yılında yukarıda tanımlanan dört farklı çalışma dünyasından hangisine dahil olduğumuzu şimdiden düşünmeliyiz. Gelecek uzakta değil, kapımızda ve işverenler organizasyonel yapılarının nasıl olacağı hakkında şimdiden düşünmeye başlamalı.

Kaynak: PWC - “Workforce of the future 2030” 

 


Sema Adalı
     
 
0 Yorum
Yorum Yaz




Firma / Şahıs Adı  
Yorum  
   

Sanalnet