2030`da TÜRKİYE`nin YETENEK DÖNÜŞÜMÜ

Her bilginin dijital bir yansıması vardır.                                                                                                                                                              Edward Frenkin

 

Yapılan bilimsel araştırmalar, 2030 geleceğin işgücünü öngörürken “otomasyon”, “yapay zekâ” ve “dijital teknolojilerle” yaptığımız işlerin içerikleri, çalışma şekilleri ve başarılı olmak için ihtiyacımız olan yetkinliklerin sürekli değiştiğini göstermektedir.

Potansiyel Değişim

Dünya genelinde mevcut teknolojiler, işlerin %50’sinin otomasyonla yapılmasına olanak sağlayacak niteliktedir. Ancak, bu, mesleklerin % 50’sinin ortadan kaybolacağı anlamına gelmez, mesleklerin sadece % 5’inden daha azının tamamen otomasyonu sağlanabilir, asıl değişecek olan işlerin içeriğidir.

Türkiye’de mevcut teknolojiler, mesleklerin % 60’ının faaliyetleri en az % 30 oranında otomotize edilebilir yani her 10 meslekten 6’sı % 30 oranında otomatize edilebilir. İş aktivitelerindeki otomasyon potansiyeli dikkate değer olsa da, mesleklerin çoğu ancak kısmen otomasyona elverişlidir, mesleklerin sadece %2’sinin tamamen otomasyonu mümkündür.

Şekil1’e göre Türkiye’de otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle 7,6 milyon iş kaybolarak yeni işlere dönüşebilecek ve 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşabilecektir. Ayrıca, başta teknolojiyle ilgili alanlarda olmak üzere, tamamı yeni 1,8 milyon iş yaratılabilecektir. Sonuç olarak, önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’de otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin yaratacağı ekonomik fayda ve sosyal değişimler ile 3,1 milyon iş artışı yaratma potansiyeli olduğu öngörülmektedir.

  

 Şekil 1 Kaynak: McKinsey & Company İşimizin Geleceği Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü Ocak 2020

 

Bu değişimi gerçekleştirmek için Türkiye’de işgücünde bulunan 21,1 milyon kişinin mevcut mesleğine devam ederken teknolojiden yararlanarak yetkinliklerini geliştirmesi gerekecektir. Bu kişilere ek olarak, yeni yetkinlikler kazanma ve meslek değişimi nedeniyle 7,6 milyon çalışan üzerinde otomasyon ve dijitalleşmenin etkisinin daha fazla olması bekleniyor. Ayrıca işgücüne katılacak 7,7 milyon çalışanın gerekli güncel yetkinliklerle donanımlı olması gerekiyor.

Türkiye’deki mesleklerin sadece % 2’sinin tamamen otomasyonu sağlanabilir. Tekrarlı iş aktivitesinin çok olduğu mesleklerde (Üretim Çalışanları, Makine Operatörleri, Bordro Görevlileri vb) otomasyonu mümkün olan faaliyetlerin oranı daha yüksek iken, daha fazla etkileşim, iletişim, uzmanlık  ve insan yönetimi gerektiren meslekler ise otomasyona daha az yatkındır.

Sektör bazında bakıldığında, en yüksek otomasyon potansiyelinin % 65 ile üretim, % 61 ile madencilik ve %  56 ile tarım sektörü olduğu görülmektedir. Bu sektörlerdeki mesleklerde öngörülebilir fiziksel faaliyetler yoğunlukta olduğu için bu beklenen bir durumdur. Çok fazla insan etkileşimi ve alan uzmanlığı gerektirdiği için eğitim hizmetleri, sağlık hizmetleri ve sosyal yardım gibi sektörlerde otomasyon potansiyeli daha düşüktür.

Yetkinliklerde Değişim

Otomasyon ve dijitalleşme tüm işgücü üzerinde bir değişim yaratacaktır. Çalışanların bir bölümünün yeni roller veya meslekler edinmesi gerekecektir. Değişim etkisi bu çalışanlar üzerinde daha çok hissedilecektir. Gerçekleşecek olan değişim için işgücünün yetkinliklerini geliştirmesi ve yeni meslekler için yetkinlik kazanması gerekir, bu da Türkiye’deki yetenek dönüşümü için önemli bir rol oynamaktadır.

İşlerin içeriklerinin değişmesi ile birlikte gelecekteki yetkinlikler beş kategori altında toplanmaktadır. 

 

Kaynak: McKinsey & Company İşimizin Geleceği Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü Ocak 2020

 

Bugünün yetkinlikleri ile karşılaştığında 2030 yılı için yapılan projeksiyonda toplam işgücü payının en çok olduğu fiziksel yetkinliklerde % 8’lik bir azalış beklenirken, temel yetkinliklerde de benzer şekilde %10’luk bir düşüş görülmektedir. Veri girişi ve ekipman işletme/kullanma gibi yetkinliklerde otomasyon kullanımı daha kolay olduğu için temel yetkinlikler ve fiziksel yetkinliklerin çoğu sektörde azalacağı öngörülüyor. İleri seviye bilişsel yetkinliklerde % 7 artış, sosyal yetkinliklerde % 22 oranında artış ve en büyük yetkinlik değişiminin % 63 oranı ile teknoloji yetkinliklerinde beklenmektedir.

Önümüzdeki 10 yılda çok daha fazla sosyal ve teknolojik yetkinliklere sahip çalışanlar gerekecektir. Sosyal yetkinlikler (zorlukları yenme gücü ve değişime ayak uydurma, vb.), teknoloji yetkinlikleri (programlama, veri analizi, vb.) ve bilişsel yetkinlikler (eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcılık, vb.) de dâhil olmak üzere geleceğin önemli yetkinliklerine ve niteliklerine odaklanmalıdır. Liderler, bu yetkinlikleri geliştirme konusunda organizasyonlarını hazırlamalıdır.

Yapılan bir diğer çalışma, teknolojinin gelişimi ile birlikte çalışanlar da kendi yetkinliklerini geliştirmesi gerektiğini düşünüyorlar ve ön plana çıkan yetkinlikler aşağıdaki gibidir. 

 

Kaynak: PWC - Workforce of the future. The competing forces shaping 2030

 

Bu araştırmadan kendimize çıkarmamız gereken pay, 2030 Türkiye’nin yetenek dönüşümü için şirket ve bireyler olarak odaklanmamız gereken yetkinliklerin neler olduğunu tespit etmektir. Bunun için organizasyon şemasındaki pozisyonları, görev tanımlarını ve yetkinlik profillerini analiz ederek, dijitalleşmeye uygun olabilecek iş aktivasyonları ile ilgili çalışmalar yapılmalı ve geleceğe yön verilmelidir.

Bu çalışmanın ana mimarı insan kaynakları bölümü olmalıdır ve unutulmamalıdır ki insan kaynakları her zaman şirketin geleceğine yön verecek stratejik bir ortaktır.

 


Sema Adalı
     
 
0 Yorum
Yorum Yaz




Firma / Şahıs Adı  
Yorum  
   

Sanalnet