Düşünüyorum, öyleyse varım. Rene Descartes
Yaz tatilinin bitmesi ile birlikte yeni çalışma dönemi için belki de geleceği okuyarak bir ön hazırlık yapmak gerekir. 2016 yılından beri Dünya Ekonomik Forum’unun iki yılda bir yayımladığı “İşlerin Geleceği Raporu” nun yeni versiyonu Mayıs 2023 raporu yayımlandı.
Bu rapor tüm dünya bölgelerinden 27 endüstri, 45 ekonomi ve toplam 11,3 milyondan fazla çalışanı olan 803 şirketin değerlendirmeleri ile bir araya getirilmiştir. Anket, 2023-2027 zaman aralığında makro trendler, teknolojik trendler ve bunların işler / beceriler üzerindeki etkileri ile işletmelerin kullanmayı planladıkları işgücü dönüşüm stratejileri ile ilgili soruları kapsamaktadır.
Tabii biz burada 296 sayfalık rapordan sadece fikir vermesi amacıyla genel bir bakış çizmeye çalışacağız.
Geleceğin “İŞ DEĞİŞİMİ”ni NE Etkileyecek ?
Bu raporun genel çerçevesine baktığımızda değişimi etkileyecek 3 temel itici güç var; yeşil dönüşüm, teknoloji ve ekonomik görünüm. Bunların işler üzerindeki etkisi 5 yıl sonra 2027’de çok net bir şekilde hissedilecektir.

Rapor 2027’ye kadar işlerin yaklaşık %23’ünün değişmesi, bunun da 69 milyonunun yeni iş, 83 milyonunun da artık mevcut olmayan iş olması bekleniyor şeklinde raporlanmaktadır.
Teknoloji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yeni işlerin oluşumunda en önemli faktörler olarak öne çıkarken en hızlı büyüyen işlerin yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlığı, büyük veri analistleri, sürdürülebilirlik uzmanlığı, siber güvenlik analistliği ve bilgi güvenliği uzmanlığı olması beklenirken; en yüksek mutlak büyümenin de eğitim, tarım ve dijital ticarette olacağı tahmin ediliyor.
Ayrıca, iklim değişimi ve çevresel yönetim teknolojileri ile birlikte şirketlerin birçoğu ziraat teknolojilerinin, dijital platform ve uygulamalarının, e-ticaret ve yapay zekanın iş gücü piyasasında önemli değişimlere öncülük edeceğini; kendi organizasyonlarında ciddi iş kayıplarına neden olacağını ancak bununla birlikte aynı etkilerin iş imkanları yaratacağını ve net etkinin pozitif olacağını öngörüyor.
İş Dönüşümünü Yönlendiren MAKRO TRENDLER nelerdir ?
Değişimi etkileyen üç itici gücü (yeşil dönüşüm, teknoloji, ekonomik görünüm) “İş Dönüşümünü Yönlendiren Makro Trendler” grafiğine göre detaylı bir şekilde analiz etmek uygun olacaktır.
Kaynak: WEF Future of Jobs Report 2023 - May
Şekil 1: İş Dönüşümünü Yönlendiren Makro Trendler
Teknoloji
Yukarıdaki grafiğe göre yapılan araştırma sonuçlarından da görüldüğü gibi “teknoloji adaptasyonu” iş dönüşümünün ana anahtarlarından biri olmaya devam edecektir. Ankete katılan şirketlerin % 86,2’i yeni ve yüksek teknolojilere olan adaptasyonunun devam edeceğini ve % 86,1’i dijital erişimin yaygınlaşacağını öngörmektedir.
Teknolojinin benimsenmesinde, big data (büyük veri), bulut bilişim ve yapay zeka önem taşımaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde şirketlerin % 75’den fazlası bu teknolojileri adapte etmenin yollarını aramakla birlikte %86’sı da dijital platform ve uygulamaları kendi şirket operasyonlarına dahil edeceğini söylemektedir.
Yeşil Dönüşüm
Grafiğe baktığımızda “teknoloji”den sonraki iş dönüşümünü yönlendirecek ana makro trend “yeşil dönüşüm”dür. % 80,6 ile çevresel, sosyal ve kurumsal (ESG) yönetişim standartları ile ilgili uygulamaların artması ve yeşil dönüşümü kolaylaştıracak/ destekleyecek yatırımların yapılması (% 69,1) ile aynı zamanda şirketlerin iklim değişiminin etkilerini belirli teşvikler ile desteklenerek kendi operasyon süreçlerine dahil etme beklentisi (% 65,1) çevre boyutunun önümüzdeki dönemler için ne kadar önemli bir etken olduğunu göstermektedir. Konunun sadece teknik boyutu değil aynı zamanda tüketicilerin de çevresel ve sosyal konularda daha duyarlı olması (% 67,6) ile çevre kendini koruma altına almaktadır.
Ekonomik Bakış
Makro trendlerin bir de ekonomik görünümüne baktığımızda ileriye dönük iş kaybına neden olacak en önemli makro ekonomik trendlerden biri % 74.9 ile dünya genelindeki yüksek enflasyonist ortam nedeni ile yaşam maliyetlerinin artması, ikinci etken ise % 73 ile global anlamda ekonomik büyümenin yavaşlaması ve üçüncü sayılabilecek önemli etken % 68.8 ile tedarik zincirindeki arz darlığı ve girdi maliyetlerin artması.
Global ve ekonomik anlamdaki gelişmelerden olumlu sayılabilecek nokta ise yeşil dönüşümün ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesi (% 60 ) ile o bölgedeki kişiler için net iş büyümesine yol açacağı öngörüsüdür.
Eskiden özellikle Avrupa Kıtası için risk olarak değerlendirilen gelişmiş ülkelerdeki yaşlı nüfus bugün gerçekleşen jeopolitik bölünmeler sebebi ile nitelikli işgücünün göç etmesi ile aradaki makasın biraz kapanmasından dolayı İş Dönüşümünü Yönlendiren Makro Trendlerin daha alt sıralarında yer almaktadır.
Peki YETKİNLERDEKİ DEĞİŞİM nedir ?
Yetkinlik bildiğiniz gibi, bir işi yapmak için gerekli olan bilgi, beceri ve kişilik özelliklerinin davranışa dönüşmesidir. Jeopolitik, demografik, sosyal, ekonomik vb. şekilde dünya sürekli bir değişim içinde ise bu değişeme adapte olmak için gerekli olan yetkinlik profilleri de mutlaka değişmektedir.
Daha önce de söylediğimiz gibi rapor 2 yılda bir güncellenerek yayımlanmaktadır ve yıllar bazındaki değişimler takip edilmektedir. Bu doğrultuda 2023-2027 yılları için önem derecesi azalan ve artan yetkinlikleri Şekil 2: Yetkinlik Değişim Grafiğin’de görmekteyiz.
YETKİNLİK DEĞİŞİMİ

Kaynak: WEF - Future of Jobs Report 2023 – May
Şekil 2: Yetkinlik Değişim Grafiği
Şekil 2’deki grafiğe baktığımızda ilk beşteki yetkinliklerin arasında daha önceki yıllarda da olduğu gibi “Yaratıcı Düşünme (% 73,2) öncelik sıralamasındaki yerini korumaktadır. Onu Analitik Düşünme (% 71,6), Teknolojik Okur Yazarlık (% 67,7), Merak ve Yaşam Boyu Öğrenme (% 66,8) ile Yılmazlık, Esneklik, Çeviklik (%65,8) takip etmektedir. Altıncı sırada da Sistemsel Düşünme ( %59,9) iyer almaktadır.
Buradaki yetkinlikler arasında dikkat çeken bir nokta var ki o da “düşünme“ ile ilgili yetkinliklerin ön planda olmasıdır. Yaratıcı düşüne, analitik düşünme, sistemsel düşünme gibi yetkinlikler aslında bilginin altında yatan düşünme sistemini öğrenmemiz gerektiğinin ip uçlarını vermektedir. Tıpkı bir zamanlar ünlü düşünür Descartes’in “Düşünüyorum öyle ise varım” sözünden hareketle sürekli öğrenmenin altında yatan felsefeyi bize aktarmaktadır.
Düşünce sistemlerimizi geliştirerek ve merak duygusu ile yaşam boyu öğrenmeyi teknolojik okur yazarlık ile pekiştirdiğimizde belki de geleceğin beklentilerine göre daha kolay şekil alacağız… |