İnsanın yeteneği başarıyı sağlar,
Ama karakteri orada tutar.
İş dünyasında çok kullanılan bir söz vardır. “Bizde tek doğru veya tek yanlış yoktur. Beyaz ve siyahtan çok gri renk hakimdir”. Bunun zamanla ne anlama geldiğini öğrenmiştim çünkü, karşı tarafa hep doğruyu söylediğim için kısa vadeli kayıplarım oldu; ama bugün artık çark tersine dönmeye başladı, çünkü evrensel doğruların/ değerlerin anlamı anlaşılmaya başladı.
Son günlerde yaşadıklarım beni bir konu üzerine düşündürmeye başladı…Firmaların aradıkları insan profili neydi, gazetelerdeki başarı öykülerinin altında yatan neydi, konferanslarda verilen son mesajlar neydi derken işin sırrı “Evrensel Doğrulara/Değerlere” kilitleniyordu. Aslında çok açık bir şekilde görüyoruz ki her şeyin merkezinde evrensel doğrular/değerler var ve değişim denen olgu onun etrafında dönüyor.
İş Dünyası Hangi Evrensel Doğruları Arıyor ?
Bugün iş dünyası birçok şeyi deneme yanılma yoluyla öğrenmekten yoruldu, çünkü kayıpları tahminlerin de ötesinde çıktı, maddi ve manevi olarak çok şey kaybettiler. İşe aldıkları yanlış kişilerin faturalarını kayıp müşteriler ile ödediler, kendilerine satılan ürün/hizmetin yetersizliğini şirket içi iş süreçlerinin aksaklığı ile ödediler ve “Yeter Artık”ı yüksek sesle söylemeye başladılar.
Çözüm ne teknolojide ne de başka bir şeydeydi, çözüm evrensel doğrulara sahip kişileri bulmakta idi. Peki neydi iş dünyasının (ve toplumun ) aradığı "Evrensel Doğrular":
Bunlardan sadece birkaçına sahip çalışanlar ile birlikte çalışmak firma imajına olumlu katkı sağlayacağı gibi iş sonuçlarına da olumlu katkısı kaçınılmaz olacaktır.
Firmalar Nasıl Bir Çalışan Profil Arıyor ?
Yaşanan olaylar, yapılan gözlemler firmaların aradıkları insan profilini çok sade bir şekilde özetliyor. İşverenler teknik bilgiden çok başvuran adayların karakterine, yukarıda sıraladığımız evrensel değerlere sahip olup olmadığını odaklanıyor. Çünkü, artık bir şeyi fark ettiler; insanlara teknik bilgiyi öğretebilirsiniz, ama kişinin karakterini değiştiremezsiniz. Yalan, hırsızlık, saygısızlık gibi kötü alışkanlıklar firmaların gerek müşterilerine gerekse çalışma ortamındaki diğer çalışanlarına zarar veriyor.
O yüzden daha işe alım aşamasında bunları bir şekilde öğrenme ihtiyacı doğdu ve bugüne kadar çok detaylı yapılmayana referans araştırması çok daha önem kazandı.
Adayın İş Harici Referans Araştırması Yapılmalı
“Referans Araştırması”– firmaya başvuran ve uygun görülen adaylar ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için yapılan süreç. Hiç kimse özgeçmişine kendisi hakkında olumsuz fikir verecek kişiyi yazmaz, o yüzden kişinin iş harici sosyal ve aile çevresi mutlaka araştırılmalıdır.
İş harici yapılan referans araştırması, kişinin iş ortamındaki davranışlarının yanı sıra sosyal ve aile çevresi kişinin karakteri hakkında bizlere bilgi verecektir. Belki ilk başta angarya olarak gelebilir, ama bu uzun vadede firmaya kazanç sağlar. Örn. İş Bankası işe alım sürecinde inanılmaz detaylı referans araştırması yapar, adayların evine gider, aile ortamına bakar ve o doğrultuda sağlıklı karar verir. Çünkü, insanların iş ortamındaki davranışları yetişme ortamının bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Bazen kişinin isteği dışında ailede kalıtsal olarak kötü alışkanlıklar olabilir, bunu referans araştırması yapmadan, kişi ile ilgili detaylı bilgi araştırması yapmadan bilmek imkansız o yüzen bu konuya önem vermek gerekir.
Kaybettiğimiz Doğruları/ Değerleri Arıyoruz
Aslında 21.yy’da insan yönetimi diye farklı başlıklar altında çıkan birçok kitap, makale bence yüzyıllar öncesinin evrensel doğrularını/ değerlerini temel almaktadır. Sadece bizler hedeflediklerimize ulaşmak için tembellik yapıp, suni değerler ile kısa sürede güzel açan çiçeğin cazibesine kapıldık. Ve şimdi rüzgar sert esince, o suni çiçek rüzgarın gücüne dayanamayıp kırıldı.
O yüzden kaybettiğimiz doğruları/ değerlere sahip çıkmalıyız çünkü, unutmamak gerekir ki insanın yaptığı “en doğrular” genelde tabiatına en uygun olan özelliklerini kullanarak yaptıklarından ortaya çıkar.
|