"ETİK" Bir Zamanlar Can Dostumdu

İnsanlığa olan güveninizi hiç kaybetmemelisiniz.
Çünkü insanlık bir okyanustur;
Okyanusa damlayan birkaç damla onu kirletmez.

                                                            Budha


Bazen düşünüyorum “Ne oluyor bu Dünyaya? Neden bu hırs? Bu acımasız rekabet ? Ne pahasına olursa olsun kazanma hırsı?” Cevabı, belki de elimizdekilerle yetinmemenin verdiği tatminsizlik ve gerçeği söylemenin getireceği olumsuz sonuçlar bizi “ETİKSİZLİĞE” sürüklüyor.

Dünyada ve ülkemizde büyük firmaların iflasına neden olan olayların yanı sıra yanı başımızda yaşadığımız bazı olaylar; ayrılırken firma verilerin silinmesi, iş yerinde hırsızlık olayları, mevcuttaki verilerin doğruluğu ile yönetime sunulan raporların farklı olması gibi daha nice olaylar bir zamanlar can dostum olan “etik kavramını” göz ardı edildiğini bize göstermektedir.

TEDMER tarafından Türkiye genelinde yapılan “Türk İşgücünün İş Etiğine Yaklaşımı Raporu” göre “Bir Firmanın Etik Olabilmesi İçin En Önemli Bulunan Özellikler“ ;

- Çalma, hırsızlık veya dolandırıcılık/ sahtekarlık yapmamasıdır,
- Çalışana değer vermesi,
- Ödeme yükümlüklerin zamanında yapılması.

Bu üç önemli özelliğe baktığımızda, bunların gerçekleşebilmesi için şirket liderinin ve çalışanların Etik Zeka’ya sahip olması gerekir.

ETİK ZEKA Nedir ?

Etik Zeka – Evrensel insani ilkelerin (Dürüstlük, Sorumluluk, Merhamet, Bağışlama) kendi kişisel değerlerimize, hedeflerimize ve eylemlerimize nasıl uygulanması gerektiğini belirleyen zihinsel kapasitemizdir.

                                                    

                                                                 Şekil 1 : Hizalı Şekilde Yaşamak 


Etik Zeka kavramına herkesin sahip olmasını bekleyemeyiz, ayrıca bazen doğruyu bilmek ve yapmak da farklı şeylerdir. Bizim organizasyonlarda dikkat ettiğimiz nokta “Etik Zeka”ya sahip ve bunu uygulayabilen kişilerin olmasıdır.

Etik Zeka kavramı, kişilerin her türlü olaylar ve kararlar karşısında kendi ilkelerini, değerlerini, inançlarını oluşturan “Etik Pusulası”na göre hareket etmesidir. Bu etik pusulası kişiye göre değişebilir, çünkü herkesin inançları, değerleri farklı olabilir, ancak inançları ve kültürleri ne olursa olsun ortak olan “Evrensel İlkeler” Etik Pusulamızın karar merkezidir.

EVRENSEL İLKELER’in Kuluçka Dönemi


Etik Zeka, bize evrensel ilkelerin doğruluğunu göstermektedir. Dürüstlük, Sorumluluk, Merhamet ve Bağışlama tüm başarılı organizasyonlardaki yönetim ve çalışanların ortak evrensel ilkeleridir.

Evrensel ilkelerin uygulanması için şirketin “kuluçka dönemi”ne hazırlanması gerekir. Kendinizi ve şirketinizi zihinsel olarak hazırlamadan, bunları çalışanlarla paylaşmadan, onların bireysel Etik Pusulasını öğrenmeden harekete geçmeniz inançsızlığı gündeme getirecektir.

Bu evrensel ilkeler bilinmesine rağmen, şirketlerde çoğu zaman çelişkili uygulamalar yaşıyoruz. Bir an düşünün, herkesten “dürüst” olmasını istiyorsunuz… Ancak, işveren / yönetici olarak yapılan bir hata karşısında ne kadar bağışlayıcı olabiliyorsunuz ?

Sizin şirketinizde yapılan hatalar, ödüllendiriliyor mu yoksa cezalandırılıyor mu ? Böyle bir durumda, bundan sonra size olası bir hatanın bilgisinin verileceğine inanıyor musunuz , yoksa alt kademelerde ört bas edilerek daha büyük hataların yapılmasına mı neden olacaktır ? Elbette ki ört bas edilecek veya şirket yönetimine pembe rakamlarla süslenmiş raporla çıkacak…

Sorumluluk ve merhamet arasındaki denge hangi seviyede ? Çalışanlarınıza veya tedarikçilerine “İşler kötü deyip ertesi gün arabanızı değiştiriyorsanız” bunun neresi etik ? Bu durumda çalışanınızdan nasıl dürüst, sorumluluk sahibi olmasını beklersiniz, siz kendiniz olmadıktan sonra…

Etik Sizin de Can Dostunuz Olsun

Biliyorum, güzel söylüyor güzel yazıyorsunuz diyorsunuz, ama benim için “ETİK Zeka” ya sahip kişilerle birlikte olmak, o tür insanlarla çalışmak “Dünyayı (Şirketi) daha iyi bir yer yapmak” için her zamankinden daha önemlidir.

“Etik bir zamanlar can dostumdu” – ama şimdi daha çok can dostum. Çünkü gündüzleri gülen yüzler, geceleri rahat uykular onun sayesinde mümkün…

 

Sema Adalı
     
 
0 Yorum
Yorum Yaz





Sanalnet