Bilginin Değeri "SHOW"da Mı ?

Bilgisiz bir kimse, savaş davuluna benzer,
sesi çok, içi boştur.
                                                    Sadi


21.yy Bilgi Çağı diyorlar, bence “Pazarlama Çağı” … Neden mi ? Gerçek bilgi ve pazarlama bilgisi arasındaki farkın değerini çok az kişi biliyor. Bu sorun birçok şirkette gizli bir virüs gibi dolaşmakta olup çoğu yönetici tarafından fark edilmeyip çalışan kadrolarında büyük sorun yaratmaktadır.

Balıklar mı, Tavuklar mı ?

Aslında “Bir başar, beş bağır” kuralının hikayesi tavukların yaşam tarzından alıntıdır. Bazı kişiler tavuklar gibi bir iş yapıp , beş kez yaptıklarını duyururken bazı kişiler denizin dibine milyonlarca yumurta bıraktığı halde, hiç ses çıkamayan balıklara benzer. Kim daha çalışkan ? – Balıklar, Kim daha çok takdir ediliyor ?  Tavuklar. Bu kuralın iş dünyasında inanılmaz bir geçerliliği var.

Bir süredir bunun nedenini sorguluyorum, çünkü bu şirketlerde çalışkan ve mütevazı kişiler için oldukça büyük bir problem.

Bu kuralın iş dünyasında geçerliliği bence iki ana nedene bağlı ;

1) Kişilerin derinlemesine bilgi sahibi olmaması,
2) Şirketlerde “sayısal veriye dayalı sistematik” yönetim tarzının olmaması.

Derinlemesine Bilgi Sahibi Olmamak

Hani çağı bilgi çağı ya… bilgide bir bilgisayarın baş ucunda. Genel kültür seviyesinde elde edilen bilgileri, birazcık yöneticilerin sevdiği kelimelerle süslediğinizde sizden daha bilgilisi yok, ta ki bu işin gerçek uzmanı ile karşılana kadar. Buda çok az, çünkü batılıların uzmanlaşma kültürü bizde yok, bizler “Show Kültürü”nün çalışanları veya yöneticileriyiz… Konferans ve toplantılarda bile bize show yapanı, gerçek bilgiyi sunandan daha çok alkışlıyoruz.

İlgili konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmadığımız için normal görev kapsamında olan işleri dahi bize abartarak sunan kişileri takdir ediyoruz. Diğer gruptaki kişiler ise “Yöneticim beni görür” mantığından hareketle balık misali her gün bir sürü iş yapsalar bile bunu zikretmiyorlar…

“Sayısal Veriye Dayalı Sistematik “Yönetim Tarzının Olmaması

Sayılar, ilk okuldan kabusumuz… Şimdi bunun yönetimin bir parçası olmasını istemek belki de başımıza gelebilecek en büyük felaket. O yüzden bizi değerlendirecek ve başarımızı ölçecek sistemlere ve kriterlere karşı çıkışımız. Yuvarlak konuşmak bizi daha az sorumluluk altına sokuyor ve daha çok mutlu ediyor, çünkü başarısızlığımızı ikna kabiliyetimiz ile ört bas edebiliriz.

Bu iki ana neden bizim bilgiyi show’a tercih ettiğimizin bir göstergesidir. Bilginin değerini show şekliniz belirliyor. Biri beş gösteren çalışanları desteklemek ve diğerlerini görmeme becerisi İnsan Kaynakları adına yönetim hatasından başka bir şey değildir.

Konuya hakim olmamak ve verilere dayalı sistemin şirkette olmaması “Üst Yönetim Hatası” olup bilgili ve dürüst çalışan kişilerin avuçlarımızın arasından sessizce gitmesine izin vermektir.

Bu kişiler genelde uluslar arası veya yabancı ortaklı şirketlere gitmektedir, çünkü onların tarzı veriye dayalı sistematik bir yönetim tarzdır. Oralarda öyle güzel show kelimeleri geçerli olmuyor, veriler konuşuyor.

Bir Başar, Beş Bağır ! Kuralını Kırın

Siz de şirketinizde bu kuralın varlığını sorgulayın. Karşınıza gelen kişilere “NASIL ?” sorusunu sorun. Verdiği cevaplarda bir sistematik, bir rakam arayın – yuvarlak kelimelere ve güzel sözlere kanmayın.

Şirketinizde bu kuralın varlığı ve/ veya geçerliliği orta ve uzun vadede şirketinize zarar verecektir. Çünkü önce etrafınızdaki “Bire Beş” diyenler ile karınız yıl içindeki sözde başarıları yansıtmayıp, karınız düşecek ve sonra da kendi sonunuzu getirerek iflas bayrağını çekeceksiniz.

Sizi geleceğe taşıyacak olan; verilere dayalı sistemlerin kurulması ve gerçek bilginin değerini fark eden yöneticilerin uzmanlık alanları ile balık misali her gün şirkete milyonlarca değer kazandıran çalışanların takdir edilmesidir.

 


Sema Adalı
     
 
0 Yorum
Yorum Yaz





Sanalnet