Sakarya Üniversitesine konuşmacı olarak davet edildim. Muhteşem bir kampus, sektöre girmeye hazır nice pırıl pırıl öğrenciler, ama umutlarını grileştiren bir engel var…

Bu engelin adı “işsizlik”… Rekabet okyanusunda köpek balığı gibi gençlerin yakasına yapışmış olan bu işsizliği içimizde besleyenler var. Bugüne kadar işverenleri her zaman istihdam sağladıkları için takdir ettim, ama bazı işletmelerin gençlerin önüne koydukları engellerle işsizliğe dolaylı olarak katkıda bulunduklarını düşünüyorum…

Dolaylı diyorum, çünkü bunun farkında olmayabilirler. İşte işletmelerimizde işsizliğe dolaylı olarak destek olan uygulamalar.

Yüksek Lisans

Bugün eğitimin ve bilimin ülkemiz için en önemli rekabet avantajı olduğunu dile getirmeyen yok. Ancak, iş başvurularında gençlerin önüne çıkan en büyük engellerden biri de birçok işletmenin işle birlikte yüksek lisans yapmasına izin vermemesi.

Yüksek lisans öğrencilerine verilecek bir iki günlük veya birkaç saatlik izinler, işverenlere kazanımları düşünüldüğünden daha fazla olacaktır. Düşünün bir mühendisin, işletme mastırı yapması ile olaylara daha bütünsel bakabilme becerisinin kazanması ile teknik alanda yapılan bir tez çalışmasının işletmenize yeni fırsatlar sağlama imkanını hangi 1-2 günlük eğitim kazandırabilir. İşte size Üniversite – Sanayi işbirliğine katkı sağlayacak bir uygulama.

Kapınıza kadar gelmiş veya elinizin altındaki bu cevheri görmemek, onu değerlendirmemek belki de dar bakış açısının bir göstergesidir.

İş Deneyimi ve Yaş Engeli

Bugün tüm işletmelerin ilan sayfalarında “X yaşını aşmamış, en az X yıl tecrübe sahibi olmak” şeklinde demeçler vardır. Bu ibareler, belki de gençleri en çok demoralize eden cümleler.

Yeni mezunlara iş imkanı tanımadan, iş deneyimi kazanmaları mümkün mü ? Doğmuş olan çocuğa teorik eğitim verdikten sonra, kimse ilk adımı atmasına izin vermek istemiyor ve sonra iyi bir atlet olmasını bekliyor.

Şirketinizin, ülkemizin bayrağını dalgalandırmayı hedeflediyseniz sizinle birlikte koşacak bu atletlere fırsat sağlamalısınız.

Bugün tüm firmalar ``Çalışan kişi sayısının “% 1’ni yeni mezun çalıştırma“ ilkesi olarak benimsediklerinde issizliğin azalmasında katkı sahibi olacaklardır.

Emekli Çalıştırma

Bugün emekli olmuş ama hala koltuklarını bırakmayan, bırakmak isteyen kişiler ve buna izin veren işletmeler var. Geleceğimiz gençler diyoruz, ama emekli çalıştırmaya devam ediyoruz. Bu belki de garip bir paradoks.

Emekli çalıştırmanın işletmelere kazandırdığı % 7,5 ‘luk vergi avantajı için yarınımızı tehlikeye atmaya değer mi? Bir düşünün dünyadaki ekonomik gelişmeleri takip edecek ve bilgisayarla her türlü çalışmayı yapabilecek gençlerden vazgeçip tüm bunları yeni öğrenmeye çalışan emekli çalışanlara yaptığınız ölü yatırımı.

Deneyim, tecrübe avantajı diyorsanız izin verin deneyimlerini gençlere öğretsinler.

Geleceğinize Sahip ÇIKIN !

Sanki daha dün gibiydi her şey… Aynanın karşısına geçip bir delikanlı edası ile saçınızı düzeltmeye kalktığınızda saçınıza düşen beyazları görünce bir film şeridi gibi geçmiş gözünüzde canlanmakta ve derin bir nefesle “Geçmiş benim elimdeydi, ya geleceğim ?” diyorsunuz…

Sizinle birlikte yola çıkan dava arkadaşlarınızın yanına yeni dava arkadaşları alın. İzin verin gençlere deneyimlerini öğretsinler ve sizden daha hızlı yol alsınlar…

Geleceğimiz gençler diyorsanız, gençlerin önündeki engelleri kaldırın !

İzin verin koşsunlar, sizi geçsinler !