DİL KUSURLU OLURSA, SİSTEMLER YETERSİZ KALIR
İnsan toplulukların gelişmesi,
Her şeyden önce dil ve edebiyatlarının ilerlemesine bağlıdır.
Namık Kemal
"Ürün kalitesi, sistem kalitesi ile gelişmektedir" teorisi doğru olmakla birlikte pratikte kafamı kurcalayan daha temel noktalar var. Hem de öyle böyle değil... Çünkü, her yeni projemde insan kalitesine odaklanmaktan, oturup yanlış yazılan Türkçe kelimeleri düzeltiyor ve/veya Türkçeleştiriyorum. Yani oturup bunları hazırlayanların "Birey Kalitesi"ni sorguluyorum.
Neden mi ?
Çünkü, çağdaş yönetim sistemlerini öğrenmek için çaba harcayan insanoğlunun nasıl temelsiz bir şekilde yanlışlar üzerine sistemler kurmaya çalıştığını görmekteyim.
Şimdi, siz de oturup kalite gereği hazırlamış olduğunuz bir dokümanı açın ve aşağıdaki kelimelerin o satırlar arasında olup olmadığını kontrol edin.
Önce, doğru zannettiğiniz: "Red", "Ünvan", "Dökümantasyon", Satınalma" Process", "Audit", "Team Lider" gibi kelimeleri bulacak ve "Ne var doğru işte?" diyeceksiniz.
Sonra, Türk Dil Kurumu`na ait İmla Kılavuzunuz yanınızda ise (ki yoktur) ona bakın veya www.tdk.gov.tr - Sözlükler bölümünde bu kelimeleri tek tek kontrol edin.
"Ne yazıyor ?" Aaa, bulamıyor musunuz yani Türkçede sizin şirketinizde kullandığınız kelimler yok ve aynı dili konuşamadığınız için şirkette sürekli iletişim problemleri yaşıyor olabilir misiniz ?"
Şimdi, bir de yukarıdaki yanlış kelimeleri şu şekilde arattırın; "Ret", "Unvan", "Dokümantasyon", "Satın Alma" ... karşınıza tek tek çıkıyor, ama "Process", "Audit" , "Team Lider" gibi kelimler yok galiba. O zaman, bir de yanınızdaki İngilizce Sözlükten ya da www.tureng.com kontrol edip kelime karşılıkların "Süreç", "Denetim", "Takım" olduğunu görüyorsunuz galiba. Bu kelimeleri, bildiğinizden şüphen yok, ama Üretimde çalışan Operatörlere ne demeli... Onlara Türkçe imiş gibi İngilizce kelimeleri benimsettirme çabası neden, telaffuzu bile kulağa komik geliyor... Telaffuz edemiyor işte, çünkü onun dili Türkçe, o kendi ana dili ile kaliteli iş yapabilir.
DİL, Yönetim Felsefesi Haline Gelmeli
Türkçemizde olmayan kelimelerle iş yapmaya çalışıyoruz. Kalite Sistemi dokümantasyonlarında yanlış kelimelerle, doğru sistemler kurma çabası ile ürün kalitesinden bahsediyoruz.
Kalite Kontrol Operatörü tarafından basılan "Red Kaşesi" (?) ile müşteri standartlarına uygun olmayan ürüne mi ret veriyoruz, Türkçenizi yanlış kullandığınız için mi ...?
Biraz düşünmek gerek, belki de yüz bin yıl öncesine, kalite sistemlerinin olmadığı İ.Ö - 551-479 yılına dönmek gerekir. Ünlü düşünür Konfüçyüs`ün düşünce tarzını sorgulamak gerek. O dönemde Konfüçyüs`e sorarlar:
- Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız ilk olarak ne yapardınız ? Büyük düşünür şöyle karşılık verir:
- "Hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe başlardım" ve dinleyenlerin meraklı bakışları karşısında sözlerine devam eder:
- Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz.
Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz.
Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur.
Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar.
Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez.
İşte bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir.”
Yukarıdaki kısa söyleyiş, tüm şirketlerde yönetim felsefesi olarak uygulanmalıdır. Sistemler işin bütünselliği ve etkinliği açısından önemli olmakla birlikte, çağdaş yönetim sistemlerinden önce, sistemleri birbirine bağlayan kelimelerin, dilin yalınlığına önem vermek gerekir. TMP, 6 Sigma, Balance Scorecard, EFQM gibi yarı İngilizce yarı Türkçe kullanılan kelimelerden daha önemli olan doğru kelimeler, doğru kavramlarla konuşmak.
Yoksa, anlaşılmayan Görev Tanımı ve İş Talimatları ile hangi Operatör onlara bakarak ne demek istendiğini anlayabilir, hangi işi doğru yapabilir, hangi problemi size doğru aktarabilir ki...?
|